Her mastürbasyonun pişmanlığı nasıl nesnel durumun farkına vardığımız anda başlıyorsa bu ruh versiyonlarının pişmanlığı da benim için sebep gösterdiğim kötü kararların ve içlerine daldığım kötü olayların gerçekliğini sorgulamam ile başlıyor. Çünkü içten içe kemiren bir şekilde beynimi biliyorum ki her şeye rağmen keyifli bir hayatım ve bulduğum bahanelerin antitezleri sayılabilecek tonla anım var. Bu yüzden anlatırken de yazarken de bu anılara yaslanmak ihtiyacım ve yine bu yüzden hüzünlendiğim hatıralarımın arasında beni alan gülümseme.
Kendimi anlatmak zor olsa da bir zamanlardan başlamak gerek ve bu olsa olsa ilk ciddi kararım olarak gördüğüm lise tercihim olur sanırım. Hayatımı değiştirdiğini düşündüğüm -sanki lineer bir hayatım varmış gibi :)- bütün olaylar bu karar sayesinde yaşandı diyebilirim. Yakalandığımı hissettiğim bir kapandan kaçıştı benim için . Eski olan ne varsa bırakıp yeni olanı sorgusuz kabul edeceğim bir dünyaya adım atmıştım. O dünya çok büyük olmasa da mutlu etti beni yetebileceğinden daha fazla. İlk gerçek kavgamı, deneysel olmayan ilk öpücüğümü ve aşık olduğum biriyle gerçek anlamda ilk kez tanışmamı borçluyum oraya. Yazacağım şeylerin çoğunun içinde kavgalar olan aşklar ve içinde aşklar olan kavgalar olmasının sebebi de orası :) Ve daha cesaret toplayarak anlatacağım çokça şeyin...
Yani sözün özü, beni gülümseten her deneyimim için geçmişten etkiler bulabiliyorum da konu kötü kararlarım ve kırdıklarım olunca biraz yoksun kalıyorum. Dönüp dolaşıp akrebin "Ne yaparsın kurbağa kardeş, huyum bu." repliğinde buluyorum kendimi :) Sanırım an itibariyle karar veriyorum neyi yazacağıma. Kendimi anlatmak için huyumu anlatmaktan daha iyi bir yol yok ve bu bazı anlar kendime bile anlatmaktan çekindiğim şeyleri yazmak demek.
İkinci adımımda görüşmek üzere...
Kendimi anlatmak zor olsa da bir zamanlardan başlamak gerek ve bu olsa olsa ilk ciddi kararım olarak gördüğüm lise tercihim olur sanırım. Hayatımı değiştirdiğini düşündüğüm -sanki lineer bir hayatım varmış gibi :)- bütün olaylar bu karar sayesinde yaşandı diyebilirim. Yakalandığımı hissettiğim bir kapandan kaçıştı benim için . Eski olan ne varsa bırakıp yeni olanı sorgusuz kabul edeceğim bir dünyaya adım atmıştım. O dünya çok büyük olmasa da mutlu etti beni yetebileceğinden daha fazla. İlk gerçek kavgamı, deneysel olmayan ilk öpücüğümü ve aşık olduğum biriyle gerçek anlamda ilk kez tanışmamı borçluyum oraya. Yazacağım şeylerin çoğunun içinde kavgalar olan aşklar ve içinde aşklar olan kavgalar olmasının sebebi de orası :) Ve daha cesaret toplayarak anlatacağım çokça şeyin...
Yani sözün özü, beni gülümseten her deneyimim için geçmişten etkiler bulabiliyorum da konu kötü kararlarım ve kırdıklarım olunca biraz yoksun kalıyorum. Dönüp dolaşıp akrebin "Ne yaparsın kurbağa kardeş, huyum bu." repliğinde buluyorum kendimi :) Sanırım an itibariyle karar veriyorum neyi yazacağıma. Kendimi anlatmak için huyumu anlatmaktan daha iyi bir yol yok ve bu bazı anlar kendime bile anlatmaktan çekindiğim şeyleri yazmak demek.
İkinci adımımda görüşmek üzere...
İlk adım zaten en önemlisi ikinci adım şimdi çorap söküğü gibi gelir. Yazmaya başlayınca uyuşturucu gibi devam ettiriyor. İkinci yazın ama olsun hoş geldin aramıza :)
YanıtlaSilHoş bulduk. Sürecin çorap söküğü gibi işleyeceği umudunu çok taşıyamasam da cesaretlendiren bir temenni benim için :)
Silİlk adımlar her zaman önemlidir. Umarım, devamını da getirebilirsin. :)
YanıtlaSilBu arada yazım tarzını çok beğendim. Ve şimdi de gidip Munip Utandı dinleyeceğim. :)
Beğenin için çok mutlu oldum. Şarkı için de yorum bekliyorum :) Umarım onu da beğenirsin.
SilO şarkıyı ilk kez duydum. :)
YanıtlaSilNeyse ben de beklerim Kafa'ya! :))
Sen bana bir adım gelirsen, ben sana iki adım gelirim :p
YanıtlaSilAdım adım zor kapanır aramızdaki mesafeler :D
Silİşin en güzel tarafı ne biliyo musun bloguna istediğini yazabiliyorsun. hatta benim açından en yakın arkadaşın hakkında dedikodu bile yap ama kimsenin senin yargılamaya hakkın olmuyor. :D sıkıysa bunu reelde yap. istediğin her şeyi söyle bak seni ne yapıyorlar :D yani beni :D
YanıtlaSilSanırım ben daha çok kendi dedikodumu yaparken buluyorum kendimi ve kendimi sevdiğimden olsa gerek zorluyor beni.:)
SilOooo, dedikodu var dediler geldik :)
SilSiz birbiriniz hakkında yapamazsınız işin kötü tarafı bu:D yazdıklarımı dedikodusunu yaptığım biri görse büyük ihtimal doğranmış biri olurum :D Tanrı beni dedikodusunu yaptıklarımdan korusun :D
SilDedikodusunu yaptığına göre en azından anlatılmayı hak edecek şekilde yaşıyorlar hayatı. :) Ben olsam çok kızmazdım sana.
SilBizim de sevdiğimiz dedikoduyu Meçhul'un damlamasından belli oluyor kelimeyi duyar duymaz. :)
Sil