Kahramanlıkları yerine günahları yazılan bir adamın hikayesi...

17 Nisan 2015 Cuma

İlk adım

Geriye dönüp ne yazsam diye düşündüm önce. Bir şeyler yazmak için niye arkama bakmak zorunda olduğumu düşünüyorum şu anda da. Neden bu saatte sevişmek yerine Munip Utandı'dan "Bir Hadise Var Can İle Canan Arasında" dinliyorum mesela, sanırım en çok bunu anlatmak isterdim. -İtiraf edeyim başta uyumak yerine yazmıştım ama yalan söylememeye karar verdim en azından yazarken ve bu saatlerde uyumak adetim değildir :)- Herkes kadar sevdiğimi düşünüyorum hüzünlenmeyi, kederlenmeyi ve bittabi sonrasında bunları unutmak için kurulan çilingir sofralarını. Genellikle şu an başımıza açılan belaların geçmişimizde verdiğimiz o kötü kararlarla ve irademizin çok az rol oynadığını düşünerek bizim onlara gitmemiz gerçeğine rağmen başımıza gelen kötü olaylar diye adlandırdıklarımızla ilgili olduğunu konuştuğumuz o sofralar. Ruhun mastürbasyon seansları... Sanırım bu sofra muhabbetlerini yazmak için bolca fırsatım olacak başka kertelerde.
Her mastürbasyonun pişmanlığı nasıl nesnel durumun farkına vardığımız anda başlıyorsa bu ruh versiyonlarının pişmanlığı da benim için sebep gösterdiğim kötü kararların ve içlerine daldığım kötü olayların gerçekliğini sorgulamam ile başlıyor. Çünkü içten içe kemiren bir şekilde beynimi biliyorum ki her şeye rağmen keyifli bir hayatım ve bulduğum bahanelerin antitezleri sayılabilecek tonla anım var. Bu yüzden anlatırken de yazarken de bu anılara yaslanmak ihtiyacım ve yine bu yüzden hüzünlendiğim hatıralarımın arasında beni alan gülümseme.

Kendimi anlatmak zor olsa da bir zamanlardan başlamak gerek ve bu olsa olsa ilk ciddi kararım olarak gördüğüm lise tercihim olur sanırım. Hayatımı değiştirdiğini düşündüğüm -sanki lineer bir hayatım varmış gibi :)- bütün olaylar bu karar sayesinde yaşandı diyebilirim. Yakalandığımı hissettiğim bir kapandan kaçıştı benim için . Eski olan ne varsa bırakıp yeni olanı sorgusuz kabul edeceğim bir dünyaya adım atmıştım. O dünya çok büyük olmasa da mutlu etti beni yetebileceğinden daha fazla. İlk gerçek kavgamı, deneysel olmayan ilk öpücüğümü ve aşık olduğum biriyle gerçek anlamda ilk kez tanışmamı borçluyum oraya. Yazacağım şeylerin çoğunun içinde kavgalar olan aşklar ve içinde aşklar olan kavgalar olmasının sebebi de orası :) Ve daha cesaret toplayarak anlatacağım çokça şeyin...

Yani sözün özü, beni gülümseten her deneyimim için geçmişten etkiler bulabiliyorum da konu kötü kararlarım ve kırdıklarım olunca biraz yoksun kalıyorum. Dönüp dolaşıp akrebin "Ne yaparsın kurbağa kardeş, huyum bu." repliğinde buluyorum kendimi :) Sanırım an itibariyle karar veriyorum neyi yazacağıma. Kendimi anlatmak için huyumu anlatmaktan daha iyi bir yol yok ve bu bazı anlar kendime bile anlatmaktan çekindiğim şeyleri yazmak demek.

İkinci adımımda görüşmek üzere...


13 yorum:

  1. İlk adım zaten en önemlisi ikinci adım şimdi çorap söküğü gibi gelir. Yazmaya başlayınca uyuşturucu gibi devam ettiriyor. İkinci yazın ama olsun hoş geldin aramıza :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş bulduk. Sürecin çorap söküğü gibi işleyeceği umudunu çok taşıyamasam da cesaretlendiren bir temenni benim için :)

      Sil
  2. İlk adımlar her zaman önemlidir. Umarım, devamını da getirebilirsin. :)

    Bu arada yazım tarzını çok beğendim. Ve şimdi de gidip Munip Utandı dinleyeceğim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenin için çok mutlu oldum. Şarkı için de yorum bekliyorum :) Umarım onu da beğenirsin.

      Sil
  3. O şarkıyı ilk kez duydum. :)

    Neyse ben de beklerim Kafa'ya! :))

    YanıtlaSil
  4. Sen bana bir adım gelirsen, ben sana iki adım gelirim :p

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adım adım zor kapanır aramızdaki mesafeler :D

      Sil
  5. İşin en güzel tarafı ne biliyo musun bloguna istediğini yazabiliyorsun. hatta benim açından en yakın arkadaşın hakkında dedikodu bile yap ama kimsenin senin yargılamaya hakkın olmuyor. :D sıkıysa bunu reelde yap. istediğin her şeyi söyle bak seni ne yapıyorlar :D yani beni :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım ben daha çok kendi dedikodumu yaparken buluyorum kendimi ve kendimi sevdiğimden olsa gerek zorluyor beni.:)

      Sil
    2. Oooo, dedikodu var dediler geldik :)

      Sil
    3. Siz birbiriniz hakkında yapamazsınız işin kötü tarafı bu:D yazdıklarımı dedikodusunu yaptığım biri görse büyük ihtimal doğranmış biri olurum :D Tanrı beni dedikodusunu yaptıklarımdan korusun :D

      Sil
    4. Dedikodusunu yaptığına göre en azından anlatılmayı hak edecek şekilde yaşıyorlar hayatı. :) Ben olsam çok kızmazdım sana.

      Sil
    5. Bizim de sevdiğimiz dedikoduyu Meçhul'un damlamasından belli oluyor kelimeyi duyar duymaz. :)

      Sil